Biz kadınlar, doğuştan birbirimizden oldukça farklıyız, tüm genellemelerde yığınla ortak özelliğimiz varmış gibi görünse de hepimizin zevkleri, kızgınlıkları, hırsları, hissettikleri farklı farklı… Durum böyle olunca hiçbirimizin ilişkisi bir diğerine benzemiyor. Kimimiz ilişkilerinde rahatsız edici derecede rahat, kimimizse illallah dedirtecek kadar takıntılı ve asabiyiz. Ancak bunca farklılığa rağmen, hepimizin en büyük ortak noktası, kendimizi yaşadığımız ilişkiye gözü kapalı teslim ediyor oluşumuz. Hayatımıza biri girdiğinde ya da birine aşık olduğumuzda, tek başına bir birey olduğumuzu unutup, her şeyi iki kişilik planlamakla kalmıyor, karşıdakinden de aynı şeyi talep ediyoruz. Onu da yaşadığımız ilişkinin içine hapsedip, bizden başka bir hayatı yokmuş gibi davranmasını istiyoruz. İşte erkeklerle ilişkiler konusunda ayrı düştüğümüz en hassas konu! Erkekler ne kadar aşık olurlarsa olsunlar, ne kadar bağlanırlarsa bağlansınlar kendi özel yaşam alanlarına kimseyi sokmak istemezler. Bu en sevdikleri kadın olsa bile! Bu konu ilişkinin başlarında sorun yaşatmasa bile, ilişki yol aldıkça iki kişi arasında belki de çözümü imkânsız problemler doğurur. İşte bu yüzden bu yazıyı dikkatlice okuyun ve ilişkinizde düşmemeniz gereken en büyük yanlıştan yol yakınken dönün.

Birlikte Geçirilen Zamanlar
Aslında bu konuda durum pek de zannettiğiniz gibi değil sevgili hanımlar, sevgilinizle beraber geçirdiğiniz zamanın çokluğu ilişkinizi daha vazgeçilmez hala getirmiyor, üzgünüm! Beraber geçirilen zamanın çokluğundan ziyade; kalitesi önemli. Birlikte olduğunuz süre içerisinde keyif aldığınız şeyler yapmak; birbirinizden bir şeyler öğrenmek, bir kitapçının rafları arasında kaybolmak, ya da uzun sohbetlerin yanında kahve içmek… Tüm bunlar kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Ancak bunları, sürekli ve ikinizin de ayrı ayrı geçirmesi ve kendisine ayırması gereken zamana tecavüz ederek yapıyorsanız, zevk aldığınız her şey bir süre sonra bir zorunluluk hissi yaratabilir. Bu olsun istemeyiz değil mi? O zaman bırakın erkek arkadaşınız nefes alsın. Siz de fırsattan istifade kendinizle ilgilenin.

Bağlılığa Evet Bağımlılığa Hayır
Hayır kelime oyunu yapmıyorum, bu iki kavram birbirinden gerçekten çok ayrı ve biz kadınlar maalesef bu iki kelimeyi birbirine karıştırıyoruz. Bir düşünün bakalım, tek başınıza yapmaktan zevk aldığınız kaç aktivite var? Eğer tüm hayatınızı ona göre planlıyorsanız ve onsuz gittiğiniz tek yer kuaförünüzse tehlike çanları çalıyor demektir. Bu durumdan kurtulmak için harekete geçseniz iyi olur. Yaşadığınız her dakikayı beraber geçirmek zorunda değilsiniz, kaldı ki ayrı geçirdiğiniz zamanlar sizin sandığınızın aksine ilişkinizi daha verimli hale getirir. Ayrı ayrı iki birey olduğunuzu unutmayın, sizinle maça gitmemesi sizi daha az sevdiği anlamına gelmez.

İlişkinin Anahtarı: Huzur
Bir ilişkide ne aradığımız sorulsa, ‘huzur’ cevabı ilk sıralarda yer almaz herhalde. Çoğumuz bu soruya; aşk, sevgi, saygı, sadakat gibi cevaplar veririz. Aslında huzur dediğimiz işte tüm bu kavramların toplamıdır, bir tanesi bile eksik olursa huzuru yeterince yakalayamayız. Bu yüzden, geçirdiğiniz zamanı iki kişi için de zorlaştırmak yerine bazı konuları büyütmemeyi tercih edin. Kadınlar ve erkekler hayat boyu çoğu şey hakkında birbiriyle paralel düşünemeyen, aynı şeyleri aynı paralelde önemseyemeyen, çoğu zaman aynı şeylere bile gülemeyen iki ayrı yapıdır. Dolayısıyla sizin kadar önemsemediği şeylere kırılmak yerine, bazı şeylere o olmadan karar verebiliyor olmanın tadını çıkarın.

Zeynep Doğan

Aşkta Kazanmak İçin
Mutlu Evliliğin Sırları